'
'

Cumartesi

Fedakarlıklar...

İşçi karıncaların fedakarlıkları...
-Kraliçe karıncanın yumurtladığı yumurtalar ve olgunlaşmamış genç karıncalar yuvanın bakım odalarında yaşarlar.Eğer sıcaklık ve nem oranı yeni yetişenlere zarar verecek duruma gelirse,işçi karıncalar,yumurtaları ve karıncaları daha uygun bir ortama taşırlar.Sıcaktan faydalanabilmek için yumurtaları gündüz yüzeye yakın tutar,gece yada serin ve yağışlı havalarda derinlerdeki odalara taşırlar.

-İşçi karıncalardan bazıları ise yavruları serinletebilmek için gezdirir,bazıları rutubeti önlemek için yuvanın duvarlarına artmış koza kabuklarını yapıştırır,bazıları da yiyecek ararlar.Bu hareketlerden herbiri karıncaların herbirinin ne kadar ince bir düşünce sonucu hareket ettiğini gösterir.

-Karınca yumurtaları,koloninin en değerli hazinesidir.Karıncalar larvalara karşı herhangi bir tehlike hissettiklerinde yavruları güvenli bir ortama taşırlar.Ayrıca yavru karıncalar dışarıdaki kuru havaya maruz kaldıklarında bir iki saat içinde öldükleri için,işçi karıncalar ortamı nemli tutmaya çalışırlar.Bunun için,yuvalarını havanın ve toprağın nemini tutacak en uygun şekilde inşa ederler.Ayrıca işçi karıncalar,olgunlaşmamış karıncaları yapının içinde bir aşağı bir yukarı taşırlar.Onlar için en uygun ortamı bulmaya çalışırlar.
Yaşlarına göre yavru karıncaların ihtiyaçları da farklıdır.Örneğin yumurta ve larva döneminde karıncalar nemli bir ortama ihtiyaç duyarken,pupa döneminde kesinlikle kuru ortamda bulunmaşıdır.

-Bu işleri yapan işçi karıncalar pek çok tehlikeyi de göze alırlar.Yumurta için gerekli olan nemli ortamlarda,nemli ortam bakterileri ve mantarlar bulunur.Dolayısıyla bu ortamda bulunan karıncaların hastalanarak ölme ihtimali çok fazladır.
Peki işçiler bu son derece sağlıksız ortamda nasıl barınmaktadır?
Karıncaları muhteşem sistemleri ile yaratan Allah,bu konuda da onlara bir üstünlük vermiş ve yetişkin karıncaların boğazlarına metapleural salgı bezlerini yerleştirmiştirçKarıncalar buradan etrafa bakteri ve mantarları yok edip,etkilerini ve gelişimlerini engelleyen madde salgılar.

Yürüyen bombalar...
Karıncaların kolonilerini korumak uğruna yaptıkları savunma örneklerinden biri intihar edip,düşmanlarına zarar vermeye çalışmaktır.Birçok karınca türü bu intihar hücumunu çeşitli şekillerde gerçekleştirir.
Bu taktiği uygulayanlardan en ekili olanı Malezya'nın yağmur ormanlarında yaşayan karınca türüdür.Bu karıncaların zehirle dolu iki büyük salgı bezi,çenelerinden vücudunun arkalarına kadar uzanır.Mücadele sırasında karınca,bir başka karınca türü yada herhangi bir böcek türü tarafından sert bir şekilde sıkıştırılırsa,karın kaslarını şiddetli bir şekilde kasarak salgı bezini yırtar ve zehri düşmanının üzerine püskürtür.

Son derece önemli fedakarlığı yerine getiren,belirli bir zeka,eğitim,duygu ve vicdan sahibi olan bir insan değil,bir karıncadır.Karıncaların fiziksel açıdan değişiklik geçirdiği düşünülse bile-ki 80 milyon yıldır hiç bir değişikliğe uğramamış karınca fosili bulunmaktadır-fiziksel değişimlerin ona buradaki gibi bir özellik yükleyemeyeceği açıktır.Bir canlının geçirdiği hiçbir mutasyon onun aniden düşünebilen,karar verebilen,hissedebilen,duyguları olan bir canlıya dönüşmesini sağlayamaz.

Soyunun devamı uğruna ölmek...
Çoğu karıncalar havada çiftleşir.Erkekler önceden gelerek genç kraliçeyi bekler.Bir dişi yere konar konmaz 5-6 erkek karınca kraliçe etrafında yarışa başlar.Dişi yeteri kadar sperm aldığında,özel bir titreşimli sinyal gönderir.Bu sinyal sayesinde erkek,dişinin ayrılmaya hazır olduğunu anlar.Çiftleştikten bir süre sonra erkek karınca ölür.

Böylesine bir fedakarlık gerçekten de,açıklanması zor bir davranıştır.Erkek karıncaların ölümü göze alarak,soyunun devamı için sonu kendi ölümüyle bitecek olan bir uçuşa çıkması,evrim teorisi tarafından açıklanamayan bir davranış türüdür.Çünkü evrimin temel mantığına göre her canlı sadece kendi yaşamının devamını gözetir.Oysa milyonlarca yıldır erkek karıncalar,sonucunda ölüm kaçınılmaz olduğu halde yinede dişi karıncayı döllemektedir.

Bu fedakarlığı açıklayabilecek tek gerçek,erkek karıncanın kendini yaratanın ilhamı ile hareket ettiğidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.